5 Şubat 2009 Perşembe

Mateja Kezman

Kezman'ı ilk gördüğüm maç Eur0 2000 de Sırbistan Karadağ-Slovenya maçıydı. İlk bakışta, hızlı mücadeleci bir görüntüsü vardı. Sonraki Norveç maçında agresif yönünü de gösterdi. Oyuna girdikten 1 dakika sonra kırmızıyı gördü, sahanın ortasında ağlamaya başladı.  Kariyerindeki takımlar FK Loznika, Smederevo, Partizan Belgrad, PSV, Chelsea, Atletico Madrid, Fenerbahçe ve son durak PSG. Psv'deki gol sayıları inanılmazdı. Türkiye'ye geldiğinde havaalanındaki taraftarların da gazına gelip 30 tane sallarım dedi. 33 maçta 11 gol attı. Yine de derbilerde attığı goller eleştirileri biraz dindirdi. 2. sezonunda taraftar tarafından ıslıklanmaya başladı. 33 maçta 17 gol attı ama, 5 tanesi 10-3 lük Alanya maçındaydı. Aragones kafadan sildi Kezman'ı, o da ilk 11 oynamaya PSG'ye gitti. Sonuç yine hüsran oldu. 8 kez 11'de başladı çoğu son 3 dakikada olmak üzere 14 defa sonradan oyuna girdi. Toplam 6 gol attı. Dün 11'de başladığı Bordeaux maçında 64'te oyundan alınınca formayı orta sahada yere fırlatıp yangından kaçar gibi soyunma odasının yolunu tutmuş. Sonra klasik özür cümleleri. Kezman kadar istekli, hırslı bir forvet gerçekten zor bulunur. Oyundan küstüğünü göremezsiniz ama olmayınca olmuyor işte. Kezman seneye büyük ihtimalle Hollanda'ya geri döner. Belki orda 30'undan sonra kendini bulur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder